Doğal Seleksiyon Nedir?

19. yüzyılda Darwin’in de ele aldığı bu konu “canlılarda gelişme” olarak adlandırılabilir. Doğada sürekli olarak var olan yaşam savaşında güçlü ve doğal yaşam şartlarına uygun olan canlılar hayatta kalabilmektedir. Tüm türler için geçerli olan doğal seleksiyon, yaşam mücadelesi sırasında canlıların genetik yapısında değişim olmaksızın farklılaşmasını varsayar. Örneğin; bir çitadan kaçan geyik sürüsünde en hızlı koşan hayatta kalabilecektir. Bu örnek ele alındığında doğal seleksiyon, yaşam mücadelesi sırasında zayıf olanları eler ve yerine daha güçlü canlılar getirir. Aynı örnekten yola çıkarak bahsetmek gerekirse, çitadan kaçan geyikler zaman içerisinde daha hızlı koşan ve bulundukları ortamın şartlarına daha uygun canlılar haline gelir. Bu türün genetiğinde değişim olmaz fakat doğal yaşam koşullarına uygun hale gelerek seleksiyona uğramış olur.

Darwin bu konu hakkında “ faydalı değişiklikler oluşmadığı sürece doğal seleksiyon hiçbir şey yapamaz.” ifadelerini kullanarak bu durumu kabul etmiştir. Doğal seleksiyonda evrim yoktur. Sadece tür içerisindeki zayıfları seçerek türü bunlardan arındırır.

Doğal Seleksiyon Ne kadar Geçerli?

Terimin tanımına bakıldığı zaman bazı türlerin davranışları ile örtüşmemektedir. Doğadaki yaşam mücadelesinde türden türe değişiklik gösteren fedakarlıklar da bulunmaktadır. Örneğin; saldırıya uğrayan bir karınca kolonisinin girişinde bulunan asker karıncaların kendilerini imha etmesi ve bu şekilde istilanın önüne geçmeleri gibi…

Doğal seleksiyon içerisinde kabul görülen bir tanım olan “mutlak yaşam mücadelesi” türlerin bu davranışları karşısında geçersiz kalmaktadır. Darwin’den bu yana yapılan pek çok araştırma sonucunda doğal seleksiyonun evrime sebep olduğuna dair hiçbir bulgu elde edilememiştir. Darwin “Türlerin Kökeni” adlı kitabında doğal seleksiyonun canlıları mükemmelleştirdiği iddiasını ele almıştır. Bunun sonucunda ise doğal seleksiyonun kendi içinde çeliştiğine dair bulgular oluşmuştur. Örneğin; doğal şartlardan dolayı bal arıları az miktardaki bal mumu ile tüm petekleri balla doldurabilmektedirler. Bakıldığı zaman doğal seleksiyon arıların kabiliyetlerini geliştirmiştir. Buradaki çelişki ise yaban arılarının neden bal arıları kadar yetenekli olmadıkları halde hayatta kaldıkları sorusuna dayanmaktadır. Bu konuya Darwin net bir açıklama getirememiştir. Doğal seleksiyonun geçerliliği kabul edildiği takdirde daha ilkel varsayılan türlerin günümüzde var olmaması gerektiğine dayanan sorular ise evrimcileri çelişkiye düşürmektedir.

Tüm bu çelişkiler ışığında evrimciler doğal seleksiyon teriminin yetersizliğinden dolayı “mutasyon” kavramını getirmişlerdir. Mutasyon bir canlının bulunduğu ortama uygun olacak şekilde değişmesidir. Ancak canlı yine aynı canlıdır. Mutasyon yöntemi ile daha kaslı ve güçlü atlar üretilebilir fakat at yine kendi türüne mensup bir canlıdır. Hayvan Bilimci Edward S. Deevy mutasyonunda bir sınırı olduğunu, örneğin; domuzlara kanat takamayacaklarını ya da tavuklara farklı şekilde yumurta yumurtlatamayacaklarını dile getirmiştir. Buradan anlaşıldığı üzere mutasyon hiçbir şekilde merkeze etki etmez ve genetikte köklü bir değişiklik gözlemlenmiş. Bu güne kadar yapılan hiçbir genetik mutasyon çalışmasında tür üzerinde köklü bir değişim yapılamamıştır.

Yapılan tüm mutasyon çalışmaları ve doğal seleksiyon kavramı türleri etkilememektedir. Türlerin genetik yapısındaki değişiklik bazı evrimcilere göre tamamen şans faktörüne bağlıdır. Bu şekilde hücresel değişim sağlanabilir ve gelecek nesillerde farklı türde canlılar ortaya çıkabilir. Örneğin; meyve sineği üzerinde yapılan tüm mutasyon çalışmaları sonucunda yine meyve sineği elde edilmiştir. Canlı farklılaşma göstermiş fakat köklü bir genetik değişiklik sağlanamamıştır. Canlıların ve biyolojik yapılarının var olmasında mekanik güçlerin bir etkisi yoktur. Tıpkı evrenin var olması gibi tamamen planlanmıştır. Pek çok evrimci bu düşünceleri kabul etmiş ve ekosistemdeki tüm düzenlemelerin doğa için fayda sağladığını gözlemlemişlerdir.

Ürün ve hizmetlerinin insan sağlığı ve çevrenin korunması açısından Ekomark© Standardı kriterlerine uygun olduğunu kanıtlayan firmalara, bu ürün ve hizmetlerinde Ekomark© Etiketi kullanmalarına izin verilmektedir.

Başvuru Yap

ECO Label, güçlü bir teknolojik altyapı, eğitimli ve deneyimli uzman bir çalışan kadrosu ile çeşitli sektörlerde faaliyet gösterecek belgelendirme ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarına ve laboratuvarlara akreditasyon hizmeti vermektedir.

Ayrıntılı Bilgi