Son yıllarda ihracata olan teşvikin artmasıyla birlikte Türkiye tarım sektöründe ihracatını neredeyse ikiye katladı. Alınan verilere göre özellikle Türkiye’den yurtdışına ihraç edilen meyve ve sebze oranları gitgide artmaya başladı. İhracat rakamlarını geçmişle karşılaştırdığımız vakit önemli ölçüde değişikler olduğu görülüyor.
İhracat bir ülkeyi ekonomik olarak kalkındırdığı gibi ülkeye döviz girdisinin olmasını sağlıyor. İhracatın artmasıyla paralel olarak ekonomik büyümenin de artması Türkiye’nin dış ülkelerde saygınlığını ve etkinliğini arttırıyor. İhracat fiyatlarını artık devletler değil çok uluslu şirketler ve döviz piyasaları belirliyor. Bu dış satım sahasında ülke olarak doğal ürünlere olan talep yetkinliğini arttırıyor ve önceden hiç talep görmeyen bazı sebze ve meyveler bile eskiye nazaran daha fazla talep görüyor.
İhracat kazancı ile hem o ürünü üreten ve yetiştiren çiftçi hem de ülke kazanmış oluyor. Çiftçinin de son yıllarda devlet tarafından desteklenmesi ve kredilerinde iyileştirmeler yapılması sebebiyle çiftçi daha çok hasat toplayarak daha fazla ürün elde ediyor. Böylelikle tarımda yaşanan hareketlilik artıyor, ürünlerden alınan verim fazlalaşıyor ve dışarıya satım da daha aktif hale gelmiş oluyor.
Türkiye’nin Meyve ve Sebze ihracatında Ülkeye Sağladığı Uluslararası Gelir
Yaş meyve ve sebze ihracatçıları birliği yönetim kurulu başkanından alınan bilgilere göre Türkiye’nin 2017 yılında 3,9 milyon yaş sebze ve meyve ihraç ettiği ifade edildi. Bu ihracat sayesinde de ülkeye 2.23 milyar dolar döviz girdisi elde edilmiş oldu. Ayrıca Türkiye’nin en çok doğal yaş sebze ve meyve ihraç ettiği ülke Rusya olarak belirlendi.
Türkiye dış ülkelere en çok doğal narenciye ürünleri ihraç ediyor. Bu ihracatın ülkeye kazandırdığı ekonomik, sosyolojik ve sosyoekonomik faydası oldukça fazla görünüyor. Yıllar geçtikçe dışa bağımlılığımız azalıyor ve çiftçimiz özel tohumlar üreterek kendi topraklarımızda istenilen ve talep edilen ürünü yetiştirebiliyor.
Eski 1960 ve 1980 arası döneme bakıldığında dışa bağımlığının oldukça fazla olduğu biliniyor. Neredeyse meyve ve sebzenin birçoğunu dış ülkelerden ithal eden Türkiye artık buna gerek duymadan kendi sebzesini kendi meyvesini yetiştirebiliyor. Örneğin, ithal muz eski Türkiye Cumhuriyetinde oldukça pahalı ve popüler bir meyveydi. Bu meyve her yıl oldukça yüklü miktarda ithal ediliyordu ve satın alması epey bir zordu. Ancak şimdiki zamana bakıldığı vakit ülkemizde yetişen yerli Anamur muzu popülaritesini arttırdı ve insanlar artık yerli ve milli sermayenin ürünü olan her türlü meyve, sebze ve diğer doğal ürünlere talebini arttırdı.
Rusya pazarı ülkemize 638 milyon dolar kazandırırken bunu Irak pazarı 254 milyon dolar ile takip ediyor. Almanya 207 milyon dolar kazandırırken Romanya, Ukrayna, Suudi Arabistan ve Beyaz Rusya’da önemli ihracat pazarlarımız arasında yer alıyor.
Doğal Tekstil ve Ev Gereçleri İhracatta Önemli Yere Sahip
Doğal ürünleri sürekli günlük hayatında kullanmak isteyen insanlar tüm araç ve gereçlerde doğal ürünlere yöneliyor. Özellikle Avrupa’da artan doğala dönüş hareketi sebebiyle insanlar tüm eşyalarında doğal ürünleri tercih ediyorlar.
Doğal saf pamuklu dokuma kıyafetler ihracat pazarında sıkça yer almaya başladı. Ülkemizde Çukurova bölgesinde üretilen pamuk oldukça ilgi görüyor. İnsanlar bu doğal pamuktan elde edilen kıyafetleri satın almak istiyorlar. Sağlığa oldukça yararlı olduğu bilinen bu tarz doğal ürünlerle üretilen kıyafetler kanserojen madde içermediği için insanlar bu ürünlere yöneliyor.
Bunun yanında ülkemizde diğer popüler ihraç olunan ürünler arasında doğal dokunmuş Hereke halısı yer alıyor. Yurtdışından birçok insan bu halılara yoğun ilgi gösteriyor. Ülkemize turist olarak gelip Herek halılarını gören kişiler bu halıları mutlaka satın alıyorlar ve ülkemize uluslararası katkı sağlamış oluyorlar.
