Doğal ve Organik Arasındaki Farklar

Organik tarımda, ekolojik sistemde yanlış uygulamaların yapılması sonucunda kaybolmuş olan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insan ve çevre dostu üretim sistemlerini bünyesinde barındıran, esas itibariyle sentetik zirai mücadele ilaçları, gübre kullanımının azaltılması, organik ve yeşil gübreleme, münavebe toprağın muhafazası bitkinin direncinin arttırılması, doğal düşmanların etkisini arttırıcı ve bütün bu olanakların kapsamlı bir sistemle oluşturulmasına talep edilen bir üretim sistemidir.

Organik ürün; üretimde herhangi bir kimyasal maddenin veya ilacın kullanılmadığı ve çevre, sağlığa zararsız üretim şeklini esas alan tarım çeşididir. Organik ürünler satışa sunulmadan önce üretim ve ulaşım süreçlerinin her aşaması kontrol edilmeli, tek tek sertifika alınması gerekmektedir. Alması gerekilen sertifikalar yalnız T.C. Tarım Bakanlığı tarafından yetkilendirilen sertifika kuruluşları tarafından geçirilen titiz aşamalar sonucunda verilmelidir. Geçer not aldıktan sonra satış aşamasına sunulan ürünler mutlaka T.C. Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirmiş olduğu sertifika kuruluşlarına ait onay etiketi veya “Organik Tarım-Türkiye Cumhuriyeti” logosunun olması gerekmektedir.

Doğal ürün kelimesinin anlamı ise, doğada bulunan demektir. Kısacası doğada bulunduğu halden, herhangi bir şekilde yapay işlem görmeyen veya yapay şekilde üretilmeyen ürünlere Doğal denilmektedir. Bu anlamı dış ülkeler ise renk ve sentetik katkı içermeyen ürünler olarak tanımlamaktadır. Doğal ve Organikleri kökenlerinden karşılaştırdığımızda aralarında farklar çıkmaktadır. Organik gıda, belirlenen organik araçlar kullanılarak üretilen, işlenen yiyecek maddelerine denilmektedir. Diğer taraftan, doğal yiyecek, genellikle kimyasal olarak değiştirilmez ve üzerinde herhangi değişiklik yapılmaz. Bunlar bitkiler ve hayvanlardan elde edilmektedir. Bu sebeple, doğal bir gıda maddesi organik değildir ve bunun tersi de aynı şekil de geçerlidir. Organik gıdalar ise, çevreye duyarlı bir şekilde sağlayan ve düzenlemelere uygun olan gıdalardır. Organik üretim, doğal sisteme ve çevirimlere uygun olarak yapılan üretim türüdür. Organik ürünlerin yetiştirilme sürecinde prestisit ve sentetik gübreler kullanılmamaktadır. Ancak 5262 sayılı Organik Tarım kanuna ilişkin iki adet Yönetmeliğinde bir kısmı organik diğer kısımda organik olmayan gübreler, ek olarak bitkisel kökenli toksik maddeler, bakır oksit gibi organik olmayan kimyasallar kullanılmaktadır. Bu üretim durumunda herhangi bir şaşırılacak durum yoktur. Tarımsal üretimlerde bizzat kendisi doğa ile bir mücadelede durumudur.

Organik Tarım Yönetmeliği’nde E200, E220, E250, E296, E330 gibi katkı maddelerinin kullanılması serbesttir. Organik Tarım Kanunu’nun uygulanmaya yönelik 2 Yönetmeliği Avrupa Birliği’ndeki organik tarım mevzuatı ile birebir aynıdır. Yapay gübreler yerine doğal gübrelerle toprak verimliliğini arttırılmasını öngören “Sürdürülebilir Tarım” kavramı şu anda “Organik Tarımın da temel kitlesini oluşturmaktadır. Bu günkü organik tarımın diğer kavramını ise “Bitki hastalıkları ve zararlarıyla mücadele” kimyasallarının aktif olarak kullanılması oluşturmaktadır. Tarımda mevcut olarak kullanılan sentetik mücadele ilaçlarının doğal çevre üzerinde olumsuz etkileri 1962 Tarihinde “Sessiz bahar” kitabıyla Rachle Carson tarafından yazılmıştır. Carson’un yazdığı bu muhteşem kitap sayesinde ABD, DDT ve diğer gelişmiş ülkeler ardından da Türkiye’de yasaklanmasına ilişkin esasa varılmıştır. İnsanların günümüz de maruz kaldığı kimyasalların yüzde 99’u doğal ürünlerden gelmektedir. Örneğin; kahvede 1000’in üzerinde farklı kimyasal çeşitleri bulunmaktadır. Bu kimyasal maddelerin 28 tanesi kurumlar tarafından test edilmiş ve 19 tanesinin fare yapısı üzerinde kanser hastalığına neden olduğu esasına varılmıştır. Doğal Pestitler’in 71 adeti test edilmiş ve 37 adeti karsinojenik bulunmuştur. Günümüz de çoğu doğal ürününde sandığımız kadar doğal olmadığı bilimsel çalışmalar ile kanıtlar niteliğini ele almıştır. Organik tarım veya organik ürünler direkt olarak tarladan vatandaşa sağlıklı biçimde sunulan “hüda-i nabit” doğal ürünler değildir.

Ürün ve hizmetlerinin insan sağlığı ve çevrenin korunması açısından Ekomark© Standardı kriterlerine uygun olduğunu kanıtlayan firmalara, bu ürün ve hizmetlerinde Ekomark© Etiketi kullanmalarına izin verilmektedir.

Başvuru Yap

ECO Label, güçlü bir teknolojik altyapı, eğitimli ve deneyimli uzman bir çalışan kadrosu ile çeşitli sektörlerde faaliyet gösterecek belgelendirme ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarına ve laboratuvarlara akreditasyon hizmeti vermektedir.

Ayrıntılı Bilgi