Türkiye’de organik üretim yakın zaman önce başlamıştır. Özellikle 1980’li yıllarla birlikte organik üretim pazarı gelişmeye başlamıştır. İlk olarak bazı Avrupalı organik tarım firmaları ile sözleşmeli organik ürün üretimi ile başlanmıştır. Bu anlaşma ile o yıllarda kuru incir, kuru üzüm, fındık ve kuru kayısı gibi ihracata yönelik organik üretimler yapılmıştır.
Türkiye’de organik üretim ilk olarak 1986 yılında Manisa’da yapılmıştır. Organik kuru üzüm ile başlayan bu süreç 1987 yılında organik organik incir ile devam etmiştir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Türkiye’de organik üretime geçiş biraz amatör yöntemlerle Avrupalı firmaların isteği ile gerçekleşmiştir. Hukuki ve standartlar çerçevesinde değerlendirdiğimizde ise ülkemizde organik üretim 3 farklı aşamada değerlendirilmelidir.
Türkiye’de Organik Üretim Süreçleri
Az öncede ifade ettiğimiz gibi Türkiye’de organik üretim süreçleri 3 farklı aşamada değerlendirilmelidir. İlk aşama 1984 ve 1993 yılları arasını kapsayan dönemdir. Bu dönemde ulusal hiçbir düzenleme olmaksızın Avrupalı tarım firmalarının istekleri doğrultusunda ürerimler yapılmıştır. Organik üretimi yeni yeni tanıyan ülkemiz o dönemde ithalatçı firmaların istek ve talepleri doğrultusunda hareket etmiştir.
İkinci dönem ise 1994 ve 2002 yılları arasında geçen dönemdir. Bu dönemde ülkemizde organik üretim konusunda bazı yönetmelikler çıkartılmıştır. Çıkartılan yönetmeliklerle organik üretim standartları belli oranda belirlenmiştir. Özellikle Ege Bölgemizde organik üretim gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlamıştır.
Üçüncü ve en önemli evre ise 2003 yılından itibaren günümüze kadar geçen dönemdir. Bu dönemde yönetmeliklerin yerine kanunlar çıkartılmıştır. Organik üretim ile ilgili olarak ilk kanun 2004 yılında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. Kanun 10 Haziran 2005 yılında yürürlüğe girmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.
Türkiye’de Organik Ürün Grupları
Türkiye’de organik üretimin asıl temelleri 2004 yılında çıkartılan ve 2005 yılında yürürlüğe giren kanunla atılmıştır. Bu dönemden itibaren organik ürün yelpazesi de hızla genişlemiştir. Kuru meyveler ve sert kabuklu yiyecekler bu gruba alınmıştır. Dondurulmuş meyve ve sebzeler de yine ilerleyen yıllarda organik ürün grubu içerisinde yer almıştır. Baharat, bakliyat, yaş sebze ve meyveler de ürün yelpazesi içerisine alınmıştır. Söz konusu organik ürünlerin hem iç piyasada tüketimi, hem de yurt dışına ihracatı hız kazanmıştır. Giderek genişleyen organik ürün yelpazesi içerisine zamanla zeytinyağı, gülsuyu, gülyağı, pamuk ve tekstil ürünleri de eklenmiştir.
Özellikle organik pamuk üretimine önem verilmiştir. Artan organik pamuk üretimi organik tekstil üretimine de ivme kazandırmıştır. Üretilen organik tekstil ürünlerinin yurt dışına pazarlanmasına önem verilmiştir. Dünyanın çeşitli ülkelerine tamamen yerli üretim olan organik tekstil ürünleri pazarlanmaya başlanmış ve günümüzde de devam etmektedir. Organik tekstil ürünleri içerisinde özellikle organik bebek tekstili, ev tekstili, havlu ve yataklar ilave edilmiştir. Organik bebek giysileri, bebek mamaları, oyuncak ve bebek kozmetik ürünleri pazarına da ağırlık verilmiştir. 2011 yılında TÜİK tarafından açıklanan verilere göre ülkemizde 225 farklı organik ürün üretilmektedir. Aynı dönemde verilere göre organik üretimle ilgilenen çiftçi sayısı 42460 kişidir. Organik tarım ve üretimle ilgilenen kişi ya da firma sayısı da her geçen gün artmaktadır.
Türkiye’de Organik Üretimi Neden Artıyor?
Türkiye’de organik üretim hızla artıyor. Bunun temel nedeni tüketicilerin sağlıklı gıdaya olan ilgisidir. Gıdalarda pestisit, antibiyotik, hormon ve GDO kullanımın artması buna etken olmuştur. Bunun yanında geleneksel tarımın çevreye zararları, devletin organik üretim konusunda uyguladığı teşvik programları, yine teşvik edici mevzuatlar Türkiye’de organik üretimin artmasına neden olarak gösterilebilir. Günümüzde yaklaşık 40 yakın farklı ülkeye organik ürün ihracatı yapabiliyoruz.